Kemal Deniz
Köşe Yazarı
Kemal Deniz
 

IŞIK KOKUSU

  Işığın kokusu mu olurmuş demeyin. Olur, hem de insanın burnunun direğini sızlatır. Ancak onun kokusunu hissedebilmek apayrı bir beceridir.  Güldükçe ağlama ihtiyacı duyarsınız… Ağlamak, hayatın en tatlı anıdır. Ne kadar ağlarsanız o kadar mutlu olduğunuzun farkında mısınız bilmem? Belki de mutsuzluktan ağladığınızı düşünürsünüz ama sonunda rahatladığınızı, sizi tatlı bir huzurun sardığını hissedersiniz. Bilirsiniz ki insanın en güzel ve en doğal hali, ağladığı andaki halidir. Âlemin bizlere sunduğu renkleri zevkle izlerken seslerini duymak istemez misiniz? Yeşilin,  beyazın, sarının, siyahın, kırmızının kulaklarınızda bıraktığı güzel nağmeleri duymaktan mutlu olduğunuz anların tadına varmak ne hoştur. Morun, eflatunun haykırışlarından hiç rahatsız oldunuz mu? Ben rahatsız olmam. Aksine iliklerime kadar mutlu olurum. Gün ışığı gözüme vurunca burnumun direği sızlar. Çok keskindir ışık kokusu. Miski amber gibi içime çektikçe yüreğimin telleri titrer… Işık kokusu, gönlüme doldukça gözlerim yaşarır. Ay ışığı kokusu, deniz ve yosun kokusuna karıştıkça sevda düşer gönlüme… Severim Yaradanı, yaratılanı ve tüm âlemi…  Işığı söndürülmüş odanın penceresine, ay ışığı vurunca hasretle sevgiliyi beklerken yalnızlığınızı paylaşmak adına, içinize çektiğiniz anları düşünün… Herhalde bu bekleyiş, ömrünüzdeki onulmaz vuslatın en uzun zamanıdır. Işığın kokusunu, renklerin kokusunu, sesin kokusunu duyamayanlar, acaba neleri kaçırdıklarının farkındalar mı?  Işık kokusunu yağmur kokusundan, renk kokusunu gecenin karanlığından, ses kokusunu sağırlıktan kıskanırım… Gök kuşağındaki kırmızıyı, beyazı, maviyi avuçlarına alamayanlar ve bülbülün feryadındaki gül kokusunu içlerine dolduramayanlar yaşamışlar mıdır? Bilemem…
Ekleme Tarihi: 10 Ağustos 2021 - Salı

IŞIK KOKUSU

 

Işığın kokusu mu olurmuş demeyin. Olur, hem de insanın burnunun direğini sızlatır. Ancak onun kokusunu hissedebilmek apayrı bir beceridir. 

Güldükçe ağlama ihtiyacı duyarsınız… Ağlamak, hayatın en tatlı anıdır. Ne kadar ağlarsanız o kadar mutlu olduğunuzun farkında mısınız bilmem? Belki de mutsuzluktan ağladığınızı düşünürsünüz ama sonunda rahatladığınızı, sizi tatlı bir huzurun sardığını hissedersiniz. Bilirsiniz ki insanın en güzel ve en doğal hali, ağladığı andaki halidir.
Âlemin bizlere sunduğu renkleri zevkle izlerken seslerini duymak istemez misiniz? Yeşilin,  beyazın, sarının, siyahın, kırmızının kulaklarınızda bıraktığı güzel nağmeleri duymaktan mutlu olduğunuz anların tadına varmak ne hoştur. Morun, eflatunun haykırışlarından hiç rahatsız oldunuz mu? Ben rahatsız olmam. Aksine iliklerime kadar mutlu olurum.
Gün ışığı gözüme vurunca burnumun direği sızlar. Çok keskindir ışık kokusu. Miski amber gibi içime çektikçe yüreğimin telleri titrer… Işık kokusu, gönlüme doldukça gözlerim yaşarır.
Ay ışığı kokusu, deniz ve yosun kokusuna karıştıkça sevda düşer gönlüme… Severim Yaradanı, yaratılanı ve tüm âlemi… 
Işığı söndürülmüş odanın penceresine, ay ışığı vurunca hasretle sevgiliyi beklerken yalnızlığınızı paylaşmak adına, içinize çektiğiniz anları düşünün… Herhalde bu bekleyiş, ömrünüzdeki onulmaz vuslatın en uzun zamanıdır.
Işığın kokusunu, renklerin kokusunu, sesin kokusunu duyamayanlar, acaba neleri kaçırdıklarının farkındalar mı? 
Işık kokusunu yağmur kokusundan, renk kokusunu gecenin karanlığından, ses kokusunu sağırlıktan kıskanırım…
Gök kuşağındaki kırmızıyı, beyazı, maviyi avuçlarına alamayanlar ve bülbülün feryadındaki gül kokusunu içlerine dolduramayanlar yaşamışlar mıdır? Bilemem…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malatyahakimiyet.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.