İmmihan Topaç
Köşe Yazarı
İmmihan Topaç
 

Kişiye ve Beklentilerine Göre Değişir

Yaşayabilen herkesin, hayatı kendine göre bir anlamlandırma şekli mevcuttur. Bu da farklılıklar oluşturur. Hayatın anlamı evrensel olarak yok. “Hayata” göre kendi anlamı var olma çabasıdır. Belki de; Hayatın hiçbir şeyin anlamı yok. Bunun bir önemi de yok. Fakat insanlar duygularına yenik düşmesiyle kendilerini bir anlam varmış gibi avutabilirler. Yani; kişiye ve beklentilerine göre değişir. Ben bir anlamı varsa umuduyla yaşıyorum! Mesela… Ancak insanoğlu yaşamak için bir şeye tutunmak zorundadır ve bu tutunduğu şey, işte o kişi için hayatın anlamıdır. Belki hayatın anlamları desek daha doğru olabilir. Bu sebeple kesin bir anlam yoktur ve herkes, kendi deyimiyle kendisi için bir anlam oluşturma yoluna gider. Bazı kimseler ise bu aşamadan kaçar ve dinlere başvurarak dinin ona verdiği anlamı özümsemeyi seçer. Hayata yüklediğimiz anlamlar farklıdır. Çünkü insanlar farklı yaratılmıştır. Aynı konuda farklı düşünmeleri ve davranmaları çok doğaldır. Buna saygı duymak gerekir. Ancak, dünyaya gelmek istek ve irademiz dışında olduğuna göre bunu sağlayanların bizden bazı beklentileri olabileceğini, hayatımızın o beklentileri karşılamayı da kapsaması gerektiğini bilmeliyiz. Örneğin Annemizin anne olmak, babamızın baba olmak duygusunu yaşaması bizim varlığımıza bağlıdır. Hayatı tek başımıza değil diğer insanlarla birlikte paylaşarak yaşadığımızı unutmamalıyız. Bu bağlamda hayat sadece bizim hayatımız değildir. Hayatın temelinde karşılıklı bağımlılık vardır… Kendi istek, heves ve hayallerimizin peşinde koşabiliriz, ama bunu yaparken hayatı paylaştığımız insanların duygu ve düşüncelerini dikkate almak zorundayız. Aksi halde anlaşmazlık, geçimsizlik olması; Bunu çatışmalara yol açması kaçınılmazdır… Şöyle ki; hayatın anlamlarını belirleyen etkenlerden biri de hayatı kimlerle yaşadığımız veya paylaştığımızdır. Sevdiklerimizle paylaştığımız hayat çok anlamlı ve değerlidir. Onlardan uzak kaldığımız zaman hayatımızın anlamı kalmaz. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi hayatı sadece kendimiz için değil, yakın çevremizdeki insanlar için de anlamlı kılabilmeliyiz. Kısacası; hayatın kişisel bazda bir anlamı olmasaydı, insanoğlu dünyada bu kadar şey yapar mıydı? Yaşayabilen herkesin hayatı kendine göre bir anlamlandırma şekli mevcuttur. Hayat bir yankı gibidir. Yaşamın anlamı, yüklediğin neyse onu yaşarsın. Kendi yaşamlarımıza neyin anlam kattığını düşünmemiz gerekir… Hayatın Anlamı, Kendi Hazırladığın İçecek Gibidir!...  
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2022 - Pazar

Kişiye ve Beklentilerine Göre Değişir

Yaşayabilen herkesin, hayatı kendine göre bir anlamlandırma şekli mevcuttur. Bu da farklılıklar oluşturur.

Hayatın anlamı evrensel olarak yok. “Hayata” göre kendi anlamı var olma çabasıdır. Belki de; Hayatın hiçbir şeyin anlamı yok. Bunun bir önemi de yok. Fakat insanlar duygularına yenik düşmesiyle kendilerini bir anlam varmış gibi avutabilirler.

Yani; kişiye ve beklentilerine göre değişir. Ben bir anlamı varsa umuduyla yaşıyorum! Mesela…

Ancak insanoğlu yaşamak için bir şeye tutunmak zorundadır ve bu tutunduğu şey, işte o kişi için hayatın anlamıdır. Belki hayatın anlamları desek daha doğru olabilir. Bu sebeple kesin bir anlam yoktur ve herkes, kendi deyimiyle kendisi için bir anlam oluşturma yoluna gider. Bazı kimseler ise bu aşamadan kaçar ve dinlere başvurarak dinin ona verdiği anlamı özümsemeyi seçer.

Hayata yüklediğimiz anlamlar farklıdır. Çünkü insanlar farklı yaratılmıştır. Aynı konuda farklı düşünmeleri ve davranmaları çok doğaldır. Buna saygı duymak gerekir. Ancak, dünyaya gelmek istek ve irademiz dışında olduğuna göre bunu sağlayanların bizden bazı beklentileri olabileceğini, hayatımızın o beklentileri karşılamayı da kapsaması gerektiğini bilmeliyiz. Örneğin Annemizin anne olmak, babamızın baba olmak duygusunu yaşaması bizim varlığımıza bağlıdır. Hayatı tek başımıza değil diğer insanlarla birlikte paylaşarak yaşadığımızı unutmamalıyız. Bu bağlamda hayat sadece bizim hayatımız değildir. Hayatın temelinde karşılıklı bağımlılık vardır…

Kendi istek, heves ve hayallerimizin peşinde koşabiliriz, ama bunu yaparken hayatı paylaştığımız insanların duygu ve düşüncelerini dikkate almak zorundayız. Aksi halde anlaşmazlık, geçimsizlik olması; Bunu çatışmalara yol açması kaçınılmazdır…

Şöyle ki; hayatın anlamlarını belirleyen etkenlerden biri de hayatı kimlerle yaşadığımız veya paylaştığımızdır. Sevdiklerimizle paylaştığımız hayat çok anlamlı ve değerlidir. Onlardan uzak kaldığımız zaman hayatımızın anlamı kalmaz. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi hayatı sadece kendimiz için değil, yakın çevremizdeki insanlar için de anlamlı kılabilmeliyiz.

Kısacası; hayatın kişisel bazda bir anlamı olmasaydı, insanoğlu dünyada bu kadar şey yapar mıydı? Yaşayabilen herkesin hayatı kendine göre bir anlamlandırma şekli mevcuttur.

Hayat bir yankı gibidir. Yaşamın anlamı, yüklediğin neyse onu yaşarsın. Kendi yaşamlarımıza neyin anlam kattığını düşünmemiz gerekir…

Hayatın Anlamı, Kendi Hazırladığın İçecek Gibidir!...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malatyahakimiyet.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.