İmmihan Topaç
Köşe Yazarı
İmmihan Topaç
 

Güven, Risk Gerektirir

Çoğu zaman kimseye güvenme veya insanlara güvenme denilse de bunu başarmak hiç de kolay değildir…Güven çok ince bir çizgidir. O nu kalınlaştırarak kırılmasını engelleyen tek şey, “iki taraflı” olmasıdır. Zordur belki de birisine güvenmek; Zordur bir insanla hayatı paylaşmak! Her yönü ile tanımak, her şeyi ile kabul etmek ve ona tüm duygularımızı açabilmek.İnsanın zamanla anladığı acı gerçeklerden biridir belki de “güvenmek.” Ve tüm bunlara olanak sağlayan bir his vardır ki; Bazen olması gereken duygudur “güven!“Âmâ unutmamalıdır ki; Güvenimizi kaybetmeyelim, şayet kaybedersek, hayatı hep bir adım geride yaşarız.İnsanlara inanmalı ve güvenmeliyiz, yoksa hayat çekilmez bir hal alır… Neden mi? Çünkü hayatın en zor anlarından biri de birilerine güven duymaktır. Hayatın getirileri arasında çeşitli zorluklar olmasına rağmen güven duygusu insanın en büyük yardımcısı olur. İnsan her zaman birilerine güvenmek ister. Güven insanlara özgü önemli değerlerdendir. Bir eş, dost, arkadaş veya sevgili kim olursa olsun insanın güven ihtiyacı vardır ve bunu tatmin etmesi gerekir. İnsan etkileşimlerinde diğerlerine güvenmek son derece önemli ve gereklidir. Kişiler arası bir ilişkide, karşıdaki bireyin istediği ilk ve tek şey güvendir. Güven bir başkasının güvenirliğine inanmak ve o kişinin yanında bireyin kendisini güvencede hissetmedir. Başka bir anlatımla güven, bir başkasının doğruluğuna, dürüstlüğün ve tutarlığına inanmaktır. Güven kelimesinin anlamı tektir, ama kişiden kişiye göre değişir. Oysaki Başınızı yasladığınız bir omuz, size uzanan bir el, kimi zaman da sizi içtenlikle dinleyen bir çift gözdür. Bir insana güvenebiliyorsanız, kendinizi onun yanında daha iyi hisseder, tereddüt etmezsiniz. Size zarar vereceğinden kuşku duymaz, olduğu gibi kabul edersiniz. Her insan yaşamı boyunca güvenme ihtiyacı duyar. Çünkü yaşamın en temel gereksinimlerinden biridir, güvende olmak. Hayatınızda güvenebileceğiniz bir kişi varsa gerisi olmasa da olur. Çünkü birine güvenmek bu dünyadaki en büyük nimetlerden biridir! Bir kere kırıldığında ise bir daha geri gelmeyen tek duygu güvendir. Bu yüzden insanların en dikkat ettiği konuların başında gelir. “Güven.” Söylenen sözler ve yapılan davranışlar güven duygusu üzerine kuruludur. Ve hayatta kimseye güvenmeyeceksin demek doğru mudur? Sizce… Benim bu konudaki görüşüm ise “Hiç kimseye güvenmiyorum” diye bir şey yoktur, aslında. Şöyle ki; Zamanında birine güvendiğiniz için, güveniniz sarsılmış, üzülmüşsünüzdür. Bu yüzdendir siteminiz, hiç kimseye güvenmeyeceksin değil de, “güvenmiyorum” diye bir şeydir belki de… Kısacası; bizler doğumumuzdan itibaren sosyal varlıklarız, başkalarıyla etkileşim kurmamız büyük ölçüde güvenin kaçınılmazlığına işaret ediyor. Literatürde yer alan tüm araştırmalar bize güven duymaya meyilli olduğumuzu gösteriyor. Büyük bir güven ihlaline uğramadıkça, çoğumuz çevremizdeki insanların ve kurumların temel güvenilirliğini deneyimlerimiz doğrultusunda oluştururuz. Bir başkasının motivasyonlarından, niyetlerinden veya gelecekteki eylemlerinden asla emin olamayız. Ancak gündelik hayatımızın devamı için güven ve güvensizlik arasında bir seçim yapmalıyız. Güven, risk gerektirir, ancak aldığınız riskleri mantıklı ve küçük tutabilirsiniz. Yani sık sık karşı karşıya olduğumuz kişilerin de en az bizim kadar kendi güven ikilemlerini yaşadıklarını ve bize güvenip güvenmeyeceklerini araştırdıklarını unutuyoruz…
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2022 - Çarşamba

Güven, Risk Gerektirir

Çoğu zaman kimseye güvenme veya insanlara güvenme denilse de bunu başarmak hiç de kolay değildir…Güven çok ince bir çizgidir. O nu kalınlaştırarak kırılmasını engelleyen tek şey, “iki taraflı” olmasıdır. Zordur belki de birisine güvenmek; Zordur bir insanla hayatı paylaşmak! Her yönü ile tanımak, her şeyi ile kabul etmek ve ona tüm duygularımızı açabilmek.İnsanın zamanla anladığı acı gerçeklerden biridir belki de “güvenmek.” Ve tüm bunlara olanak sağlayan bir his vardır ki; Bazen olması gereken duygudur “güven!“Âmâ unutmamalıdır ki; Güvenimizi kaybetmeyelim, şayet kaybedersek, hayatı hep bir adım geride yaşarız.İnsanlara inanmalı ve güvenmeliyiz, yoksa hayat çekilmez bir hal alır…

Neden mi? Çünkü hayatın en zor anlarından biri de birilerine güven duymaktır. Hayatın getirileri arasında çeşitli zorluklar olmasına rağmen güven duygusu insanın en büyük yardımcısı olur. İnsan her zaman birilerine güvenmek ister. Güven insanlara özgü önemli değerlerdendir. Bir eş, dost, arkadaş veya sevgili kim olursa olsun insanın güven ihtiyacı vardır ve bunu tatmin etmesi gerekir.

İnsan etkileşimlerinde diğerlerine güvenmek son derece önemli ve gereklidir. Kişiler arası bir ilişkide, karşıdaki bireyin istediği ilk ve tek şey güvendir. Güven bir başkasının güvenirliğine inanmak ve o kişinin yanında bireyin kendisini güvencede hissetmedir. Başka bir anlatımla güven, bir başkasının doğruluğuna, dürüstlüğün ve tutarlığına inanmaktır.

Güven kelimesinin anlamı tektir, ama kişiden kişiye göre değişir. Oysaki Başınızı yasladığınız bir omuz, size uzanan bir el, kimi zaman da sizi içtenlikle dinleyen bir çift gözdür. Bir insana güvenebiliyorsanız, kendinizi onun yanında daha iyi hisseder, tereddüt etmezsiniz. Size zarar vereceğinden kuşku duymaz, olduğu gibi kabul edersiniz.

Her insan yaşamı boyunca güvenme ihtiyacı duyar. Çünkü yaşamın en temel gereksinimlerinden biridir, güvende olmak. Hayatınızda güvenebileceğiniz bir kişi varsa gerisi olmasa da olur. Çünkü birine güvenmek bu dünyadaki en büyük nimetlerden biridir! Bir kere kırıldığında ise bir daha geri gelmeyen tek duygu güvendir. Bu yüzden insanların en dikkat ettiği konuların başında gelir. “Güven.” Söylenen sözler ve yapılan davranışlar güven duygusu üzerine kuruludur.

Ve hayatta kimseye güvenmeyeceksin demek doğru mudur? Sizce… Benim bu konudaki görüşüm ise “Hiç kimseye güvenmiyorum” diye bir şey yoktur, aslında. Şöyle ki; Zamanında birine güvendiğiniz için, güveniniz sarsılmış, üzülmüşsünüzdür. Bu yüzdendir siteminiz, hiç kimseye güvenmeyeceksin değil de, “güvenmiyorum” diye bir şeydir belki de…

Kısacası; bizler doğumumuzdan itibaren sosyal varlıklarız, başkalarıyla etkileşim kurmamız büyük ölçüde güvenin kaçınılmazlığına işaret ediyor. Literatürde yer alan tüm araştırmalar bize güven duymaya meyilli olduğumuzu gösteriyor. Büyük bir güven ihlaline uğramadıkça, çoğumuz çevremizdeki insanların ve kurumların temel güvenilirliğini deneyimlerimiz doğrultusunda oluştururuz. Bir başkasının motivasyonlarından, niyetlerinden veya gelecekteki eylemlerinden asla emin olamayız. Ancak gündelik hayatımızın devamı için güven ve güvensizlik arasında bir seçim yapmalıyız.

Güven, risk gerektirir, ancak aldığınız riskleri mantıklı ve küçük tutabilirsiniz. Yani sık sık karşı karşıya olduğumuz kişilerin de en az bizim kadar kendi güven ikilemlerini yaşadıklarını ve bize güvenip güvenmeyeceklerini araştırdıklarını unutuyoruz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve malatyahakimiyet.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.